İş hukuku uygulamalarında hem işveren hem de işçi açısından önemli kavramlardan biri deneme süresidir. Tarafların birbirlerini tanımaları ve çalışma koşullarına uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını gözlemlemeleri amacıyla uygulanan deneme süresi, İş Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş bir hükümdür. Ancak uygulamada bu sürenin yanlış yorumlandığı veya eksik uygulandığı durumlara da sıklıkla rastlanmaktadır.
Bu yazıda deneme süresinin tanımını, yasal sınırlarını, hak ve yükümlülükleri nasıl etkilediğini, uygulama örneklerini ve fesih konusundaki yansımalarını ayrıntılı şekilde ele alacağız.
Deneme Süresinin Tanımı
4857 sayılı İş Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca taraflar, iş sözleşmesine bir deneme süresi hükmü koyabilirler. Bu süre içinde taraflar, iş ilişkisinin devam edip etmeyeceğini gözlemleme hakkına sahiptir. Deneme süresi, iş sözleşmesinin geçerliliğini etkilemez. İş ilişkisinin başladığı tarih, deneme süresinin başlangıç tarihi olarak kabul edilir.
Deneme süresi boyunca taraflardan herhangi biri iş sözleşmesini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedebilir. Bu yönüyle deneme süresi, normal iş ilişkisinden farklı ve daha esnek bir dönem olarak değerlendirilir.
Deneme Süresi Ne Kadar Olabilir?
İş Kanunu’na göre deneme süresi en fazla iki ay olabilir. Ancak iş sözleşmesi toplu iş sözleşmesine tabi ise, bu süre en fazla dört aya kadar uzatılabilir. Bu sürelerin üstünde belirlenen her deneme süresi hükmü geçersiz sayılır ve fazla kalan süre yok hükmünde kabul edilir.
İşçinin deneme süresinde gösterdiği performans, işyerine uyumu, işverenin beklentilerini karşılayıp karşılamadığı bu sürenin sonunda değerlendirilir. Aynı şekilde işçi de işverenin çalışma şartlarını, işin niteliğini ve beklentilere uygunluğunu değerlendirir.
Deneme Süresi İçinde Fesih
Deneme süresi içindeyken taraflardan herhangi biri iş sözleşmesini sona erdirmek isterse, bunu karşı tarafa bildirmesi yeterlidir. Bildirim süresi ya da ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bu dönemde söz konusu olmaz.
Ancak uygulamada işverenlerin bu hakkı kötüye kullanmaması gerekir. Deneme süresi adı altında keyfi fesihler, Yargıtay kararlarında “hakların kötüye kullanılması” kapsamında değerlendirilebilir. Örneğin işe başladıktan hemen sonra işçiye hiçbir görev verilmeden, sadece sürenin dolması beklenip iş akdinin feshedilmesi durumlarında işçinin iyi niyetli olmayan bir muameleye maruz kaldığı öne sürülebilir.
Deneme Süresi İçinde İşçinin Hakları
Deneme süresi boyunca işçi, diğer işçiler gibi iş kanunundan doğan tüm haklara sahiptir. Bu dönemde iş kazası geçirirse sigorta kapsamında değerlendirilir. Ücret, sosyal haklar, iş güvenliği gibi konularda herhangi bir istisna bulunmaz.
Ayrıca işçinin bu süre zarfında çalıştığı günler için ücret ve sigorta primleri tam olarak yatırılmalıdır. İşverenin “deneme süresi olduğu için sigorta yapmadım” şeklinde bir savunma geliştirmesi hukuken geçerli değildir.
Deneme Süresi Sonunda Sözleşmenin Durumu
Eğer taraflar deneme süresi sonunda herhangi bir fesih gerçekleştirmezse, iş sözleşmesi kendiliğinden devam eder. Belirli ya da belirsiz süreli olarak kurulan sözleşme, deneme süresi sona erdiğinde yürürlükte kalır. Yeni bir sözleşme yapmaya gerek yoktur.
Deneme süresi bitiminde işçi çalışmaya devam ediyorsa, bu durum işverenin onu istihdam etmeye devam etmek istediği şeklinde değerlendirilir. Aynı şekilde işçi de iş koşullarını kabul etmiş sayılır. Bu aşamadan sonra işten çıkarma işlemleri genel hükümlere tabi olur.
Deneme Süresinin Yazılı Olması Gerekir mi?
Uygulamada sık yapılan hatalardan biri de deneme süresinin sözleşmede açıkça belirtilmemesidir. Eğer iş sözleşmesinde deneme süresine dair herhangi bir madde yer almıyorsa, bu süre uygulanamaz. Yani taraflar deneme süresi belirlememişse, fesih halinde ihbar süresi ve kıdem tazminatı gibi haklar gündeme gelebilir.
Bu nedenle deneme süresi uygulanmak isteniyorsa, sözleşmeye açık bir şekilde “iş bu sözleşme ile taraflar iki aylık deneme süresi kararlaştırmıştır” şeklinde bir hüküm konulmalıdır.
İşveren Açısından Deneme Süresinin Önemi
İşverenler açısından deneme süresi, yanlış personel seçiminden doğabilecek maliyetleri azaltmak adına önemli bir imkândır. İşçinin işe yatkınlığı, iş disiplini, işyeri kurallarına uyumu gibi faktörler kısa sürede gözlemlenebilir.
Ancak bu hakkın kötüye kullanılması, işveren aleyhine davalarla sonuçlanabilir. Bu nedenle deneme süresi uygulaması yasal sınırlar içinde kalmalı, işçiye eşit davranılmalı ve işveren keyfi bir yol izlememelidir.
İşçi Açısından Deneme Süresinin Önemi
İşçi de deneme süresinde işin gerçek niteliğini, işverenin yaklaşımını ve işyerinin fiziksel-psikolojik koşullarını değerlendirme fırsatı bulur. Bu nedenle deneme süresi yalnızca işverenin değil, aynı zamanda işçinin de lehine çalışan bir düzenlemedir.
İşçi, deneme süresi içinde ayrılmak isterse ihbar süresine uymak ya da tazminat ödemek zorunda kalmaz. Bu yönüyle daha özgür bir değerlendirme süreci sağlar.
Deneme süresi, iş ilişkilerinde her iki taraf için de bir gözlem ve değerlendirme dönemidir. İş Kanunu ile belirlenen iki aylık üst sınır, bu sürecin kötüye kullanılmasını önlemek adına getirilmiştir. Uygulamada yapılan temel hataların başında deneme süresinin sözleşmede yer almaması veya bu sürenin yasal sınırın üzerinde belirlenmesi gelir.
İşçi ve işveren, iş sözleşmesi yaparken deneme süresi konusuna dikkat etmeli, bu süre içinde hak ve yükümlülüklerin farkında olarak hareket etmelidir. Aksi halde hem hukuki sorunlar yaşanabilir hem de ilerleyen dönemlerde dava konusu olabilecek anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.