İş hayatında çalışan ile işveren arasındaki ilişki, yazılı ya da sözlü olarak yapılan bir iş sözleşmesi ile kurulur. İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenmiş olup, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen temel hukuki metindir. İş sözleşmesinin türü, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlerken; iş güvencesi, ücret, tazminat ve fesih süreçleri gibi birçok kritik noktada belirleyici rol oynar. Bu yazıda, iş sözleşmesi türlerini detaylı olarak ele alacak ve aralarındaki farkları açıklayacağız.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi
Belirli süreli iş sözleşmesi, tarafların açıkça bir bitiş tarihi belirledikleri, yani iş ilişkisinin hangi tarihte sona ereceği önceden belli olan bir sözleşme türüdür. Bu tür sözleşmeler, genellikle belli bir projenin tamamlanması, mevsimlik işler, geçici ihtiyaçlar veya belirli bir işin yapılması gibi nedenlerle tercih edilir.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, ancak objektif bir neden varsa yapılabilir. Aksi takdirde zincirleme şekilde yapılan belirli süreli sözleşmeler, Yargıtay içtihatları uyarınca belirsiz süreli iş sözleşmesi kabul edilir. Bu da işverenin kötü niyetli olarak iş güvencesinden kaçmasını engellemeye yöneliktir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, iş ilişkisinin ne zaman sona ereceğinin taraflarca belirlenmediği, süresiz olarak kurulan sözleşme türüdür. İş Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu ispat edilemediği durumlarda, sözleşmenin belirsiz süreli olduğu kabul edilir.
Belirsiz süreli sözleşme, kıdem tazminatı, ihbar süresi, iş güvencesi hükümleri, işe iade davası hakkı gibi birçok işçi lehine düzenlemeyi beraberinde getirir. Bu nedenle işveren açısından yükümlülükleri daha ağır, işçi açısından ise daha koruyucu bir sözleşme türüdür.
Tam Süreli ve Kısmi Süreli İş Sözleşmesi
Tam süreli iş sözleşmesi, haftalık çalışma süresinin tam olarak, yani genellikle haftalık 45 saat üzerinden çalışmayı öngören sözleşme türüdür. Bu sözleşmelerde işçinin çalışma saati ve hakları, tam zamanlı bir işte çalışan diğer işçilerle aynıdır.
Kısmi süreli iş sözleşmesi ise, tam sürenin altında çalışan işçileri kapsar. Örneğin haftada 20 saat çalışan bir işçi, kısmi süreli iş sözleşmesi ile istihdam ediliyor demektir. Kısmi süreli çalışanların da iş kanunundan doğan hakları vardır ancak bazı haklar orantılı olarak hesaplanır. Örneğin yıllık izin veya kıdem tazminatı, çalıştığı süreye göre hesaplanır.
Çağrı Üzerine Çalışma
Çağrı üzerine çalışma, işverenin ihtiyaç duyduğunda işçiyi çağırdığı ve işçinin bu çağrı üzerine işe geldiği özel bir çalışma şeklidir. Bu çalışma düzeni, çoğunlukla belirli bir iş yükü olmayan ya da düzensiz iş akışı bulunan sektörlerde tercih edilir.
Çağrı üzerine çalışan işçilere haftalık en az 20 saatlik ücret ödenmesi yasal zorunluluktur. İşveren, işçiyi daha az çalıştırsa bile, bu süre kadar ücret ödemekle yükümlüdür. İşçinin hangi gün ve saatlerde çalıştırılacağı, en az 4 gün önceden bildirilmelidir.
Geçici İş İlişkisi (Ödünç İşçi)
Geçici iş ilişkisi, bir işverenin kendi işçisini başka bir işverene belirli bir süre için geçici olarak devretmesi durumudur. Bu, işverenin özel istihdam bürosu aracılığıyla ya da holding içinde başka bir şirkete geçici işçi temin etmesi şeklinde olabilir.
Geçici iş ilişkisinde işçinin işvereni değişmez, ancak fiilen başka bir işverenin emrinde çalışır. Bu durum özellikle doğum izni, askerlik, geçici işler gibi durumlarda tercih edilir. Ancak bu ilişki sürekli hale gelmemelidir. İş Kanunu, geçici iş ilişkisinin suistimal edilmesini engellemek için süre sınırlamaları getirmiştir.
Mevsimlik İş Sözleşmesi
Mevsimlik iş sözleşmeleri, belirli bir mevsime ya da yılın belli dönemlerine özgü olan işlerde kullanılan sözleşmelerdir. Tarım, turizm, inşaat gibi sektörlerde sıkça görülür. Bu sözleşmeler belirli süreli kabul edilse de, birden fazla yıl tekrar ediyorsa, belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşebilir. Yargıtay bu konuda işçinin sürekli çalıştığını ispatlaması halinde kıdem tazminatına hak kazanabileceğine hükmeder.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesi
Son yıllarda özellikle pandemi ile birlikte önem kazanan uzaktan çalışma modeli, işçinin işyerine gelmeden uzaktan çalıştığı sözleşme türüdür. İş Kanunu’na 2021 yılında eklenen düzenleme ile yasal bir zemin kazanan bu model, taraflar arasında yazılı olarak yapılmak zorundadır.
Sözleşmede uzaktan çalışmanın kapsamı, süresi, kullanılan araçlar, iletişim yöntemleri, veri güvenliği ve iş kazası ile ilgili düzenlemeler açıkça belirtilmelidir. Uzaktan çalışan işçiler de İş Kanunu kapsamındaki tüm haklardan yararlanır.